Gece Modu
OyunLobi

OyunLobi

News archive

Tüm dünyanın ilgisini çeken Pokemon GO oyununa imza atan Niantic bizlere güzel haberler vermeye devam ediyor! Pokemon GO her ne kadar popülerliğini kaybetmiş olsa da çıktığında inanılmaz bir başarı elde etmiş ve tüm ilgiyi üzerine çekmeyi başarmıştı. Niantic yaklaşık bir yıl önce Harry Potter: Wizards Unite oyunu üzerinde çalıştıklarını duyurmuştu. Pokemon GO’nun Harry Potter evrenine uyarlanmış bir versiyonu olması beklenen bu oyunda tıpkı Pokemon GO’da olduğu gibi etrafı keşfedip büyüler öğrenmemiz, bazı oyuncularla takım olup güçlü düşmanlarımızı yenmemiz gibi özellikler bekleniyordu ancak Niantic oyuna dair bir fragman yayınlamaya hazır değildi.

İlginizi Çekebilir: Cryostasis The Sleep of Reason ile Korku Kutupları

Niantic oyunun geliştiricisi ve ortak yapımcısı olan Warner Bros. ile birlikte Harry Potter: Wizards Unite ‘ın ilk fragmanını yayınladı! Yayınlanan fragman ne yazık ki oyun içi görüntüler içermemekte. Ancak Warner Bros. faktörü kendini fragmanda belli etmeyi başarmış. Fragman adeta bir film sahnesini anımsatan sinematiği ile biz oyuncuları etkilemeyi başardı. Sadece 30 saniye uzunluğunda olan fragmanda büyücülük dünyasının ortaya çıkmaması için biz oyunculara ihtiyacı olduğu mesajı veriliyor. Oyun hakkında şu ana kadar yapılan açıklamalarda, okul dışında büyü kullanmanın yasak olmasına rağmen Muggle dünyasında büyüler kullanılmaya başladığı ve büyücülük dünyasının açığa çıkmaması için biz oyunculara ihtiyaçları olduğu duyuruluyor.

Oyunda meşhur karakterler ile karşılaşacağımızı açıklayan Niantic ayrıca oyunda Harry Potter dünyası ile ilgili büyük bir sır perdesinin aralanacağını belirtti. Niantic ve Warner Bros. hoş ve ufak detaylara fragmandan başlamış gibi! Eğer dikkatli izlerseniz fragmanda yer alan “WIZARDS” yazısındaki “A” harfi 3 asadan oluştuğunu görebilirsiniz. Bu asaların Harry Potter, Hermonie ve Ron’a ait olduğu dikkatli incelendiğinde görülebilmekte. Bir çok Harry Potter hayranını meraklandıran Harry Potter: Wizards Unite ‘ın 2019’da yayınlanması bekleniyor. Merakla beklenen Harry Potter: Wizards Unite beklentileri karşılayacak mı göreceğiz!

Red Dead Redemption 2 maceramızın yirminci bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde önceki bölümde aldığımız içkileri kasabaya sunduk fakat işler bu kadar kolay olmadı elbette. Bol bol hikayenin, bol bol aksiyonun olduğu bu bölümü kaçırmayın!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 19. Bölüm

 

Red Dead Redemption 2 maceramızın on dokuzuncu bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde önce bir vagon soymaya çalışırken işlerin ters gitmesine konuk olduk, daha sonra ise şerifliğe soyunarak adalete yardım ettik. İyi seyirler!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 18. Bölüm

 

Red Dead Redemption 2 maceramızın on sekizinci bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde önce belalı bir şehir gezisi yaptık. Daha sonra ise bir soygunun ters gitmesiyle başımızı belaya soktuk. İyi seyirler!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 17. Bölüm

Soğuk, Çok Soğuk

Cryostasis: The Sleep of Reason Oyununun çıktığı günü dün gibi hatırlıyorum.  Sanırım 2009 yılına ait bir oyun dergisinde kendisini görmüştüm.  Ne büyük heyecan,  ne büyük bir bekleyişti.  kış aylarına uygun oyunlar her zaman beni mutlu ediyor.  o zaman şartlarına göre de harika bir oyun gerçekten de yapılması zor süreç içerisinde sunulmuştu. Bana göre en anlamlı yapısı Kuzey kutbunda geçmesiyle  mutlu edici olmasıydı. Düşünsenize  2. Dünya Savaşı oyunları, uzay mistik oyunları, korku oyunları  bunun gibi oyunlar mekanları hep birbirine benzeyen insanı sıkan bir yapıya sahipti.  Kuzey kutbunda geçen bir korku oyunu hem içimizi soğutacak, kalın kazaklar girmemize sebep olacak, hikâyesi ile bizi korkutarak sonunu getirmemizi sağlayacaktı. Yapımlar bunu çok iyi düşünmüşler demekten başka mutluluğumuz yok. Soğuk ve yalnızlık hissi veren oyunlar genelde insanları kendine bağladığını bir kesimin olması da gurur veriyor.

Yaz-Kış Oyunu

Şimdi diyebilirsiniz ki biz  bu oyunu yazın oynayamayacak mıyız? Bazı oyunlar vardır kış oyunu, bazı oyunlar vardır yaz oyunudur.  Kışın oynadığımız oyunlar karanlık atmosfer ile biz etkileyerek  etkisi altına alır.  Yaz oyunları da  özgürlüğümüzün ucunun açık olduğunu gösterir.  Şimdi bu oyunu kışın oynayıp yazın oynarsanız;  gemideki soğuğu, geminin zeminindeki buzları, kutuplarda esen sert rüzgarları, bir geminin kuzey kutbunda nasıl donarak bu hale geldiğini yazın fazla düşünmeyeceksin. Çok nadir çok güçlü oyunların başında gelmese de atmosferi ve oyuncu kontrolleri ile enfes oyunu oynadıkça seveceksiniz diye düşünüyorum. Oyunu karanlık bir zaman da oynamanızı öneririm. Oyun hissiyatı için çok önemli. Çünkü korku öğeleri tırsmanızı sağlıyor ve düşmanlar güçleniyor. Korku filmi izler gibi arka tarafta çalan müzikler sizi germeye yetiyor.

Önce Korku Sonra Kaçış

Fazla beğenilmedi ya da arka planda çok unutulan bir oyun oldu diyebilirim. bazı oyunların kısır döngüsüne  rastlamış da olabilir. Çıktığı süreç içerisinde diğer oyunların popülaritesini azaltabiliyor.  Popüler azalması  içeriğini bilmeyen, diğer oyunlarla kafasında takas eden, korku hissiyatını bulamayacağını zanneden, ön yargılı davranan kişiler tarafından oynanmamış olabilir.  2010 yılında oynadığı oyun kendisine o kadar çok özletiyor ki bana yeniden kurup oynama isteği getirdi.  Çünkü oyun korku temasına sahip  oynanabilirliği güçlü olan, içinde bulunduğumuz kış şartlarını içinde bulunduran  güzel  sağlam korkutucu bir oyun olduğu için.  İlerleyen  bölümlerde  korkuyla araştırma arasında kalacağınız birçok bölüm olacak.  Korkayım mı? oyundaki gizli aksiyon macera sinema araştırayım derken kendinizi orada burada bulacak, buz üstünde kayacak, kapalı kapıları buzullaşmış kapıları açmaya çalışacaksınız.  Bunları yaparken  çevremizdeki ateşlerden  ısınmamız gerekecek.  Oyunda  düşmanlarımız olacak.  En güçlü düşmanlar da gelecek.  Bu oyunda korkacağınız en büyük düşmanlardan biri kendi tarafınıza  çekeceğiniz soğuk olacak.  Eğer soğuk sıcak olmazsa  inanın O zaman hiç kimse sizi kurtaramaz.  Bu yüzden soğuğa çok dikkat etmeniz lazım.

Sular Buz, Korkuyoruz

En çok sevdiğim şey buz kırmak oldu. Kapıları açarken kırdığımız buzlar sanki ben yapıyormuşum gibi sevindirdi. Oyuna dar ve ilerlemesi güç bir kapıdan başladık. İlerledikçe demir buzulları görüyoruz. Oyun geçmiş ile gelecek arasında küreselleşerek ilerlemeye başlayınca yapacağımız olayların bizi korkutacağını en baştan anlıyorsunuz. Elimize kapıları açmak ve düşman ile savaşmak için önceleri zincir alsak da ilerleyen bölümlerde bunlar değişebilir. En korktuğum şeylerden birisi ise zaman değişkenlikleri olması beni çok korkutuyor. İçimi hoş eden bir olayda geçmişten alıntı yaparken duvarlardan sızan suların birden buzullaşması. Yani biz oda içerisinde soğuktan oturamıyorken demir buzullar arasında ilerlemek ve hayatta kalma mücadelesi vermek gerçekten çok zor görünüyor.

Son Bakış

Korku öyküleri oyunda fazlasıyla var.  Sizi içine çeken  olayların gelişmesi ve sürüklediği maceralar  olarak heyecanlandırıyor.  Ben oyunu  korkarak oynadım.  Grafik muhabbetlerini girmek istemiyorum Çünkü grafikten çok oynanabilirlik  benim için harika olan en önemli şeylerden bir tanesidir.  İlk başlarda  düşman sizi yormayacak, korkutacak.  Sağdan soldan bulduğumuz  aletlerle önce düşmana saldıracağız.  Düşmanlar ilk başta zayıf görünseler de ileri ki dönemlerde güçlenecekler bizim güçlendiğimiz gibi..Benim yazı  tarzında fazla içerik bulamazsınız çünkü insanların  düşünceleri  yaşadığı olaylara bağlıdır.  Bundan 10 sene önce bu oyunu oynayan kişiyi bulup oyun nasıldı? diye sorsak; yaşanmışlıklarını, anılarını, mutluluk ve korkularını size sıralayabilir.  Çünkü  kendi şansını değil kendi anılarını zorlar insan… Umarım bu oyunda size hatıralar  kavramında oynadığınız andan itibaren bundan 10 sene sonra Zaman Makinesi bulunmasa bile Sizi bugünlere getirecektir.  Korku ve macera dolu iyi oyunlar dilerim.  oyunun kısa bir video suyla sizlere hoş çakalın diyorum. Oyunun tanıtın videosuna buradan ulaşabilirsiniz.

 

 

Red Dead Redemption 2 maceramızın on yedinci bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde bir aşıkla tanıştık ve onun sevdiği kıza mektup götürdük. Fakat işler büyüdü ve dönemin kadın haklarına kadar gitti. İyi seyirler!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 18. Bölüm

Bir zamanlar Bir The Punisher Vardı!

Çok eski zamanlarda üniversite civarı mükemmel bir oyun gördüm. Üniversite arkadaşlarım oynarken onları zevk ile izliyordum. Çünkü oyun PlayStation 2’ye özeldi ve bilgisayar oyunu halen çıkmamıştı.O nları izlemek beni mutlu eder, sevindirir ve bilgisayarın başında bu oyunu oynayacağım günleri düşündürürdü. Oyunun ismi Punisher,  en iyi Punisher oyunlarından bir tanesi olarak oyun dünyasında yer alır. Ben de Punisher oyununu PlayStation’da oynuyordum. İlerlemesi mükemmel,  oynanışı harika oyunlardan bir tanesiydi. Punisher ilk oynadığımız zamanı hiç unutmuyorum. 37 ekran bir  televizyon, öğrencilik hayatı ile geçmiş sıkıntılı bir gün,  öğleden sonra saat 16:00 gibi  PlayStation 2’yi kurar perdelerinizi çeker,yiyeceğimiz içeceğimiz yanımıza alır  üniversite arkadaşlarımla birlikte tanışır zevkine başlardık.

Frank Eski Frank Değil… Olamayacak.. Onu Suç Makinesi yaptınız.

Unutulmaz Anılar

Dünyanın en iyi bilgisayarı da sahip olsanız, en iyi   oyun ekipmanlarına da sahip olsanız  bazı anlarda oynadığınız oyunun  zevki asla bir daha gelmiyor.   Bu yüzden Punisher oyunu  benim için geçmiş zaman değil yaşadığım en önemli anlardan bir tanesiydi.  Cümlenin başına demiştim ya bilgisayara çıkacağı günü zevkle bekliyorum. Belki 6 ay belki 7 ay sonra  yazarlığın duayen isimlerinden, o olmasaydı oyun oynayamayacağım, onun esprileri olmasaydı oyunlara bu kadar sıcak bakmayacağım, adının geçtiği yerlerde saygılandığım  takipte bulunduğum  ‘Göktuğ Yüksel’ ağabeyimizin Oyun videosunu izleyene kadar  dikkatimi çekmeyen bir oyundu.  Oynamak için oynadığım oyunlar olabilir.  böylesine harika bir insanın bu oyunu esprileri ile oynaması beni kendine daha çok aşık etmişti.  Oyun gibi değil ‘ Göktuğ Yüksel’ gibi oynamak istiyordum. Göktürk  Yüksel ağabeyimizin   Punisher oyununu  yazın bittikten sonra izlemeniz için alt tarafta link olarak bırakacağım.

Black ile ortamlara akarken

Bazı Aksilikler Olabiliyordu

Kendi adıma oynarken  demiştim ya PS2 de  oyunu biraz zorlanıyorum. Örneğin Frank Castle yani malumunuz abimiz işkence ile ağızdan laf alacakken oyun  kolunda  bir tuş atanmıştır ve oturuşa göre yapmamız gerekir.  pisi versiyonda oynamaya başladım süre içerisinde  heves ile yakaladığım kişiyi konuşturmaya çalıştım.  bütün tuşlara basıyorum A’dan tutun Z’ye kadar numlock açıyorum. Sayılara basıyorum, PlayStation kolunda ki bu işlemi yapmaya çalışıyorum. Bir türlü adamı konuşturup infaz tuşuna basamıyorum.  Sonunda artık herkesin bir deli tarafı vardır.  Yetti be bozuk musun nesin? çakma oyun deyip mouseyi ileri doğru fırlattım. Meğerse Frank Castle , PC versiyonunda bu işlemi Mouse ileri geri yaparak   beceriyormuş.  Gülünecek halimize gülüyoruz işte.  Yıllar önce  Manhunt oyun oynarken yine böyle bir olayda pis klavyesinin azizliğine uğramıştım.  Umarım onu da Manhunt oyununu oynadım ve yazdığım süre içerisinde sizlerle paylaşmak isterim.  Gelelim 2005 oyununun özelliklerine, nasıl bir tarzı olduğuna  ve bizi yürekten nasıl sevdirdi yine bakalım.

Şimdi Bana Bilmek istediklerimi Söyle!

İnfazcının Film Gibi Hikayesi

Oyun aynı zamanlarda çıkan filminin kısaca benzeri bir oyundu.  Filmden oyna çok büyük benzerlikler vardı. Frank Castle canlandıran oyuncu oyuna sesinide vermişti. Thomas Jane başarılıydı..Oyunun seslendirme kadrosu epey bir kar etmiş olacak ki bir karakter 3 karakteri seslendirerek benzersiz bir iş meydaba getrmiş. Oyun motoru yıllardan beri bu endüstride olan havok teknolojisi ile yapılmış. Geliştirici arasında thq,( biliyorsunuz  firma iflas etti. Daha sonra farklı bir adıyla 2016 tekrardan gündeme geldi) Deep Silver  firması ile geliştirildi. PlayStation 2 Xbox bilgisayar versiyonları Windows Mobile olarak piyasaya sürüldü.

Benim Adım Punisher !

Oyuna Girelim

Sözü kısaltarak oyunun bize nasıl sunulduğundan bahsetmek istiyorum.  İnfazcı eşi ve çocuğu öldürülen Frank abimizden başkası değildi. Oyunun müzikleri o kadar oyna adaptasyon sağlamış ki  gaza acayip gelebilirsiniz. Oyunun başında küçük bir sinematik gösteriyor Bu sinemadan sonra Frank Castle polislere direnmeden onları teslim oluyor.  bir odaya kapatılan Frank içerde derin yırtmaçlı göğüs dekoltesi  olan  Kızıl bir bayan ile  şişman Amerikan donut yiyen kravat bağlamasını bilmeyen sarışın salak bir adamla aynı odaya konuyor.  Dosyayı inceleyen kızıl saçlı dedektif  kadın ile sarışın salağın sorularına cevap veriyor.

Haberin Yokmuş Gibi İnfaz et!

Eski Günlerde İnmek istiyorum

Kısa bir sinematik daha yedikten sonra Frank Castle olayın başına dönüyor ve sokaklarda infazına başlıyor. ilk önce bir kadını kurtarıyoruz. Deri montlu topuklarından ayakkabı testleri eksik olmayan gaddar sesli kahramanımız  adalet dağıtmak için infazlarına başlar.  Yakaladığı kişinin başında eğer kuru kafa işareti  varsa  onun mükemmel bir şekilde konuşturarak hem canını yükseltir hem de oyunun ilerlemesinde büyük yer kaydeder. Yakaladığı düşmanı yakalayıp fırlatma, kendisine çekip oyunu kırma, kendisine Kalkan olarak kullanma, gizli kapılara fırlatıp ilk önce onun telef olmasın sağlamak gibi yüksek yetenekleri vardır.  İlerleyen bölümlerde  tek tek silah almak yerine  sol ve sağ ellerine aldığı silahlarla  daha çabuk düşman kitlesini anında yok etmektedir.  her oyunda olduğu gibi önce çerezlikler gelir sonra üstün nitelikli insanlar gelir.  Bazı boss karakterler ilerlemeler o kadar zordur ki  oyunu bir an bitiremeyecek kıvama gelirsiniz.

Oyunda Yaşamak İstiyorum

İnfazcı oyununun en güzel yanı  eski tır oyunları güzel bir şekilde bir de sunmasıdır. Fazla grafik olmaması  birkaç sandalye birkaç masa birkaç duvardaki Resim ile oynanabilirlik sunmaktadır.  Özlediğimiz karanlık bir atmosferi vardır. İlerledikçe  oyunun kıymetini daha çok anlıyorsunuz. Bir oyun oynadığınızda oyunun atmosferinde yaşamak isterdik.  bu oyunda onu hissedeceksiniz.

PUGB değil Kardeş Punisher oynayacaksınız

Oynanmamış Oyun Yenidir

Ne kadar oynarsanız oynayın oyun bitmeyecek gibi sizi mutlu ediyor. Oyunun hikaye derinliği sizi her zaman mutlu edecek düzeyde olduğu için hiç bir sıkıntı yok. Frank vurdukça sizin intikam derinliğini daha da ilerliyor. Nick Fury ve Seksi Black oyunda unutulmayan güzellikler olarak yerini alıyor. ‘Oynanmış oyun yenidir’ derim, bu oyunları oynadıkça bir zaman makinesine gerek yok. Oynadıkça beni 10 sene öncesine götürebiliyor. Anılar mutluluklar anılar ve yokluk zamanlarımız. Yıllar çabuk geçiyor ve sanki hiç yaşamamış gibi anılar yanı başımızda.. Bir müzik sesinde duygulanır gibi yaşanmışlıklar olan oyunlar yaşlanmıyor. Biz yaşlanıyoruz…

Şimdi anısı çok büyük olan Göktuğ Yüksel ağabeyimizin 20 dakikalık The Punisher Oyununu izliyoruz.

 

 

Red Dead Redemption 2 maceramızın on altıncı bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde önceki bölümden kalma bir iş olan yeni kamp için yer arama işini hallettik. Daha sonraysa yeni kampımızı buraya kurduk. Balık tutmaya giderken yolda şeriflerle karşılaştık ve onlarla güzel bir temasımız oldu. İyi seyirler!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 15. Bölüm

Red Dead Redemption 2 maceramızın on beşinci bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde önce John ile koyunları sürerek biraz para kazandık. Daha sonra ise Valentine’da Dutch ile sohbet ederken işlerin kızışmasına tanık olduk. Oldukça heyecanlı olan bu bölümü kaçırmayın!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 14. Bölüm

 

Red Dead Redemption 2 maceramızın on dördüncü bölümüne hoşgeldiniz! Karlı tepelerin, yeşil vadilerin, türlü türlü canlının ve kanlı çatışmaların olduğu bu dünyada hayatta kalmaya çalışacağız!

Bu bölümde sevgili dostumuz John Marston ile tren soygununa giriştik. Oldukça heyecanlı olan bölümde kafamızı çatışmadan çıkaramadık. Aynı zamanda biraz rahatlamak için balık tutmaya gittik. İyi seyirler!

İlginizi Çekebilir: Red Dead Redemption 2 Türkçe 13. Bölüm

 

Sayfa 88 of 124...85868788899091...